Eklenme Tarihi 14.12.2018
Savunma ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri (ICDDA) dördüncü kez kapılarını açtı.
T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) destekleriyle, OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi (OSSA) tarafından düzenlenen Savunma ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri (ICDDA) dördüncü kez kapılarını açtı.
23-25 Ekim 2018 tarihlerinde Ankara’da Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kongre Merkezi’nde düzenlenen ICDDA, sektörün küresel devlerini KOBİ’lerle bir araya getiren etkinlikte, ikili iş görüşmeleri gerçekleştirme, mevcut iş ilişkilerini geliştirme, yeni iş ilişkileri oluşturma, sektörün karşılaştığı problemleri ve olası çözümleri keşfetme fırsatı sunuldu.
Başkent, Türkiye’nin en önemli ve kritik alanlarından biri olan savunma ve havacılık sektörüne yönelik düzenlenen ICDD’a etkinliğine dördüncü kez ev sahipliği yaptı. Etkinliğin açılışına kamu ve özel sektörden çok sayıda temsilci katıldı.
Açılış programında ilk olarak kürsüye gelen OSSA Yönetim Kurulu Başkanı A. Mithat Ertuğ, etkinliğin, KOBİ’leri, Airbus, Boeing, BAE Systems, Leonardo, PTC, Rolls Royce, Skorsky, Thales gibi sektörün önde gelen uluslararası firmalarıyla buluşturduğunu ifade etti.
OSSA hakkında bilgiler veren Ertuğ, kümede 205 firma bulunduğunu ve bunların AS9100, Tesis Güvenlik Belgeleri ve ERP sistemleri bulunduğu anlattı. Destek veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür eden OSSA Başkanı, ”KOBİ’lerimizin artan kabiliyetlerini ve potansiyellerini uluslararası pazarlarda kullanabilmeleri adına gerekli bağlantıları sağlamak için 50’nin üzerinde ülkeden katılımcının yer aldığı etkinliğimizin tüm katılımcılar adına verimli geçmesini ve hayırlara vesile olmasını diliyorum.“ dedi.
“Kümelenmeye inanıyoruz”
OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, savunma ve havacılık alanında ana tedarikçilerin Ankara’da olması nedeniyle oluşan ekosisteme işaret etti. Bu ekosistemin oluşturulmasında başrollerde Savunma Sanayii Başkanlığı’nın yer aldığının altını çizen Aydın, “Bu çok kıymetli ve önemli. Sanayileşme konusunda ana tedarikçi, yan sanayi, KOBİ’den oluşan değer zincirinin bütününü yöneten ve bunun sonucunda da ülkemizin savunma ihtiyaçlarının karşılanmasında, yerlileştirilmesinde çok önemli görev yapmış olan Başkanlığımızı canı gönülden kutluyoruz ve kendilerine çok teşekkür ediyoruz.” dedi.
Sivil tarafta da benzeri uygulamaların ve sanayileşmeyi beklediklerini vurgulayan Başkan Aydın şunları söyledi: “Savunma sanayiinde gösterdiğimiz başarıyı maalesef diğer alanlarda fazlasıyla göstermedik. Bu alanlarda tamamıyla yabancı firmaların hegomonyasına teslim olduk. Burada yapmamız gereken çok iş olduğunu düşünüyoruz.
Bununla ilgili, yerlileşme, sanayileşme yöntemi olarak kümelenmeye çok inanıyoruz. Kümelenme dediğimiz zaman sadece bir firmanın, bir kurumun, bir bürokratın yapabileceği bir şey olmadığını düşünüyoruz. Dolayısıyla bu ekosistemin tamamını yöneterek kamu, özel sektör ve üniversitelerimizin beraber hareket edebildiği bir ekosistemi oluşturarak gerçekleştirilebileceğine canı gönülden inanmaktayız. Çabalarımızı bu yönde sürdürüyoruz.”
OSTİM’de başarıyla devam eden 7 farklı sektörel kümelenmeye temas eden Orhan Aydın, sonuçlarının çok net şekilde görüldüğünü dile getirdi.
ICDD’a etkinliğinin önemine değinen Aydın, kendileri açısında faaliyetin çok kıymetli olduğunu bildiren Aydın, şöyle devam etti: “Burada bütün uluslararası bir platformda KOBİ’lerimiz kendi ürettikleri ürünleri, imkan ve kabiliyetleri bütün dünyadan gelen firmalarımızla yan yana oturup konuşabiliyor. Bizim için daha da önemlisi; Ankara’daki, Türkiye’deki bir KOBİ’nin uluslararası bir firmaya yapabileceği çok şey olduğunu bu etkinlikte görüyoruz.
OSTİM’de bir firmanın dünyada karşılığı var mı? Evet var. Çünkü bütün dünyadaki firmalar, ana tedarikçiler de yetenek, inovasyon, yenilik, üretim yaptıracak insan arıyor. Dolayısıyla Savunma Sanayii Başkanlığımızın da KOBİ’lere kadar uzanan bir değer zincirini yönetiyor olması ve onların bize kadar geliyor bize dokunuyor olması bizim açımızdan çok kıymetli. Orhan Aydın, konuşmasının sonunda; ICDDA’ya destek veren kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.
“Ankara savunma sanayinin de başkenti”
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türkiye’nin savunma sanayi alanında başarı hikâyesi yazdığını belirterek, “Ankara savunma sanayinin de başkenti.” dedi. Ülkelerin ekonomik ve siyasi gücünü belirleyen unsurların başında savunma sanayinin geldiğine dikkat çeken Baran, “Bizim ülkemizde bu sektör, jeopolitik konum gereği çok daha büyük önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.
ATO Başkanı, savunma ve havacılık sanayinin, son yıllardaki gelişimiyle hem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarını karşılamaya hem de rekabetin en üst sınıra dayandığı uluslararası pazarlara girmeye ve yer edinmeye başladığını kaydetti.
Dünyanın en büyük savunma sanayi kuruluşları listesinde ilk 100’e giren 4 şirketin Ankara merkezli olduğunu hatırlatan Baran, şöyle devam etti: “Savunma sanayii ülkemizde bugüne kadar görmediğimiz bir altın çağ yaşıyor. 2000’li yılların başında savunma sanayinin yüzde 80’e yakını dışa bağımlıyken bu oran yüzde 35’e indi. Türkiye’de yan sanayi olarak sektöre ürün ve üretim hizmeti sunan firmalar dışarıda tutulduğunda savunma alanında 300’e yakın KOBİ faaliyet gösteriyor. OSSA, savunma sanayinde mal ve hizmet üreten küçük ve orta boy işletmelerin ortak hareketi ile oluşturulan çok önemli bir kümelenme. Yerli üretimin payını artırmaktan, savunma sanayi KOBİ’lerini uluslararası pazarda rekabet edilebilir hale getirmeye, nihai ürünlerle dış pazara açılmaktan, teknoloji transferine kadar geniş ölçekte çalışmaları başarıyla yürütüyor. Toplam savunma sanayi cirosunun yüzde 30’u çoğunluğu KOBİ’lerden oluşan yan sanayi tarafından karşılanıyor.”
"Yeni iş birliklerin önünü açacak"
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, sektörde KOBİ’lerin rolünün artarak devam ettiğini ve önemli bir teknolojik birikim sağlandığını anlattı. Dönmez, zorlaşan finansal koşullarda dahi umutlarını sürekli canlı tutan, üretim yapmaya devam eden, istihdam sağlayan tüm şirketlere ve KOBİ’lere teşekkür etti
Bakan Yardımcısı, “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak sadece kendilerine teşekkür etmekle kalmayacağız. KOBİ’lerimizin karşılaştığı sorunların çözümünde daha hızlı olacağız. Sahada daha fazla bulunacağız. Şirketlerimizin finansman sorunlarının çözümünde de katkılarımız artarak devam edecek. Bu etkinlik, savunma sanayii şirketlerimize ve KOBİ’lerimizi, sivil toplum kuruluşlarımızı başta Savunma Sanayii Başkanlığı olmak üzere bütün kamu kurumlarımızı ve uluslararası firmaları bir araya getirerek, etkileşimi artıracak, iş birliklerini güçlendirecek yeni iş birliklerin de önünü açacaktır.” dedi.
“Global şirketler oluşmalı”
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Türkiye'nin savunma ve havacılık alanında belli bir ivme yakaladığını kaydetti. Bir dizi, oyuncunun, unsurun, faktörün bunda etkin olduğunu, önümüzdeki yıllarda belirlenecek stratejide de, küreselleşen dünyada Türkiye'nin küresel güç olması yolunda belirli adımların atılması gerektiğini vurgulayan Başkan Demir, şu görüşleri paylaştı: “Bu toplantıda endüstriyel iş birliği kavramına vurgu yapacağız. Bunu yapmak için sanayi ekosistemimizin geniş bir çerçevede, sadece savunma ve havacılık değil yetkinliklerine ihtiyaç olan her alanda teknolojinin, imalatın, endüstriyel konuların her bir bacağında yetkin, derinliği olan, dünya çapında sürekli kaliteyi tutturmuş şirketler oluşturabilmesi çok önem taşıyor. Bunu gerçekleştirebilmek için de bu ekosistem içinde çok yönlü, çok amaçlı bir iş birliği ortamı oluşturmak esastır.
Bu iş birliği ve koordinasyon faaliyetinin sadece ülkemiz içinde kalmaması ve yetkinlikleriyle öne çıkan şirketlerimizin, yapılanmaların dünya için de bir ağ oluşturarak bu kaliteleriyle küresel ölçekte hizmet verebilmelerinin sağlanması çok önemli. Savunma yanında havacılığın da önemli bir faktör olduğunu görmek gerekiyor. Bu anlamda da küresel ölçekte tedarik zincirini yaratmanın önemi bir kez daha gündeme gelmiş oluyor.”
Savunma ve havacılık sanayisinin ulaştığı rakamlara temas eden Demir, küresel tedarik zincirinde yer almanın bu rakamların oluşması ve yukarı çekilmesindeki rolüne vurgu yaptı. Sektörde oluşacak yetkinliklerin enerji, ulaşım, haberleşme, sağlık gibi birçok alanda çok geniş katkılar verilebileceğini söyleyen Demir, şu hususların altını çizdi: "Bu süreçte kaliteyi sürekli tutturan, teknolojik derinlik için sürekli çalışan, Ar-Ge ve Ür-Ge'ye önem veren, belirli alanlarda dünya çapında en önde şirketler arasında yer alan yapıların ortaya çıkartılması esastır.
İş birliği günlerinde bu tür bağlantılarla global dünyada yer alan şirketlerimizin oluşması bizim için esas amaçlardan birisidir. Bu anlamda başkanlığımız bünyesinde başlatılan Endüstriyel Yetkinlik Değerlendirme ve Destekleme Programı'nın (EYDEP) önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz. Sanayicilerimizi uluslararası ortamda da rol alabilmek adına bu programı değerlendirmeye çağırıyorum. Bu program sonucunda önümüzdeki yıllarda çok önemli şirketlerimizin ortaya çıkacağına, KOBİ'lerin yeni bir ivme yakalayacağına inanıyoruz."